Page 53 - My Project1

Basic HTML Version

49
Örgün Mesleki ve Teknik Eğitimin Yapısı ve Modellemesi
öğretilecek olan bilgi ve becerilerin belirlenmesinde ve insan gücünün eğitilmesinde gereken
desteği vermektedir.
Mesleki eğitim genel olarak, bireyleri hayata hazırlayan ve okul bittikten sonra iş hayatına
atılarak ekonomik özgürlüğünü kazanmaları için geliştirilen bir eğitim sistemidir. Bu sistem
içinde öğrenciler kuramsal bilgilerinin yanı sıra uygulamalı eğitimlerini de almalı ve iş hayatına
hazırlanmalıdırlar. Mesleki eğitime yüklenen bu görev etkin ve verimli şekilde gerçekleşti-
rilebilmesi için bir model çerçevesinde yapılmalıdır. Mesleki ve teknik eğitimin yapısını ve
nasıl yapılacağı belirleyen modeller, ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlar,
ekonominin yapısı ve sosyal tabakaların oluşumu bu modelleri de belirler.
Herhangi bir modeli seçmeden önce mükemmel tek bir mesleki ve teknik eğitim modelinin
olmadığını belirtmekte fayda vardır. Bir başka deyişle, bir ülke için çok iyi çalışan bir eğitim
modeli ekonomik şartları farklı başka bir ülke için çalışmayabilir. Ayrıca, mesleki ve teknik
eğitimin gelişmiş olduğu Almanya ve Japonya gibi ülkelerde de kullanılan eğitim modelleri
sorgulanmaktadır. Dolayısıyla bir modeli almadan önce veya bir model geliştirmeden önce,
öncelikle ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartları göz önünde bulundurulma-
lıdır.
Batı dünyasında sosyal olarak yapılanma ve sosyal tabakalar arasında geçişlerin yöntemlerini
büyük ölçüde, eğitimin yapısı belirler. Örneğin Avrupa ülkelerinde sosyal sınıfçılık ve buna
bağlı sosyal politikalar, eğitim sisteminde de öğrencilerin sıkı bir yönlendirmeden geçmesi-
ne neden olmaktadır. Buna en güzel örnek, Alman eğitim sisteminde öğrencilerin henüz
ilköğretim 4. sınıfta iken yeteneklerine göre akademik veya mesleki eğitime yönlendirilmeye
başlanmasıdır. Bu durum öğrencilerin sonraki eğitim hayatlarının da bu yönlendirilme ile
belirlenerek öğrenciler sosyal bir sınıfın içine girmeye zorlamaktadır.
Liberalizm, Amerikan toplumunun temelinde yatan anlayıştır. Dolayısıyla Amerikan eğitim
sistemi, özgürlükçü yaklaşımla, bireylerin sosyal sınıflar arasında serbestçe geçişlerine izin
veren bir yapıya sahiptir. Her ne kadar öğrencilerin eğitim kurumlarına girişleri ve meslekler
arasında geçişleri bireysel yeteneklerine göre olsa da eğitime erişim ve eğitim fırsatlarının
devlet tarafından herkese sunulması devletin esas görevleri arasında yer almaktadır. Dola-
yısıyla Amerikan eğitim sisteminde de sıkı bir yönlendirme ve öğrencilerin kurumlar veya
sosyal sınıflar içinde ömür boyu kalması mümkün değildir.
Mesleki ve teknik eğitim sistemini bir ülke için belirleyen bir diğer unsur ise ülke ekonomisi-
nin yapısıdır. İnsan kaynaklarının eğitimi söz konusu olduğunda ülke ekonomileri genel olarak
3 gruba ayrılır; doğal kaynak ekonomileri, yatırım ekonomileri ve yenilikçilik ekonomileri.
Doğal kaynak ekonomilerinin ağırlıklı olduğu ekonomilerde ülkenin bulunduğu coğrafyadaki
tarım, maden ve diğer doğal kaynakların bulunması, işletilmesi ve değerlendirilmesini ge-
rektiren işgücüne ihtiyaç vardır. Bu ekonomilerde çalışan iş gücünün beceri seviyesi yüksek
olmadığı için meslek eğitimi ağırlıklı olarak kısa süreli kurslar, iş başında eğitim veya yetişkin
eğitimi olarak verilebilir. Bu ekonomilerde iş gücünün yapılanması piramit şeklindedir, yani az
sayıda yönetici üst sınıf, yöneticilerden biraz fazla sayıda teknisyen orta sınıf ve piramidin en
altında çok sayıda çalışan sınıf yer alır. Bu ekonomiler şartların hızlı değişmeyeceği ve insan
gücündeki yeterliklerin hızlı değişiminin ön görülemediği ülkelerde yer alır. Doğal kaynak
ekonomilerinin bir başka zayıf yanı ise ülke genel nüfusunun düşük seviyede eğitimli olması-
na neden olmasıdır.