Page 186 - My Project1

Basic HTML Version

182
MESLEKİ ve TEKNİK EĞİTİM ÇALIŞTAYI
farklıdır. Burada, her zaman iş piyasasında geçen yıllar dikkate alınır. Ancak bu kriterler 2007
yılından beri yeniden düşünülmektedir. Kore’de 2005 yılına kadar ACBS’ye girmek için Koreli
olmak zorunluydu. Nisan 2005’te bu koşul delindi ve iki yabancı 2006 yılında bu sistemi kul-
landı. Ancak, non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınmasına dayalı krediler elde
etmek için, adayların akademik ortaöğretim sonrası eğitim düzeyini başarmış olması gerek-
mektedir. İzlanda pilot uygulama aşamasında olduğu için henüz bir karar alınmamıştır. Şili’de
sistem sadece çalışan işçilere açık olduğu için kapsayıcı değildir ve işsizler sistemin dışındadır.
Kanada’da her kurum kendi uygunluk kriterini belirler. Bazı kurumlarda adaylar önce öğrenci
olarak kayıt yaptırmak zorundadır. Bu durum muhtemelen bir tür fon sağlamak veya kayıt
parası almak için yapılmaktadır. Bazı durumlarda da Fransızca veya Almanca testleri kriter
olarak konulmaktadır. Kanada kendi koşullarını kendi koymaktadır: örneğin lisans belgesi, dil
becerileri, ön iş deneyimi ve/veya temiz sicil gibi. Güney Afrika’da muafiyet için adayların or-
taöğretimi tamamlamış olması gerekir. Katı koşullar bu şekilde uygulanabilir. Güney Afrika’da
adaylar için en iyi bilinen kısıtlama ikamet sözleşmesidir ve bu sözleşmeye göre öğrenmenin
%50’si yüz yüze eğitim olması gerekir. Bu koşul 1918 yılından beri vardır ve kredi transferini
kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Güney Afrika’da demokrasi ile birlikte eğitimi dönüştürmek
için yeni yasalar çıkarılmıştır ve eğitim daha kapsayıcı hâle gelmiştir. Buna bağlı olarak non-
formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınması onyıllardır reddedilen durumlara giriş
sağlayan önemli bir mekanizma hâline gelmiştir. Böylece rejim şartlarında dışarıda kalanlar
için ikinci bir şans oluşturmuştur. Genel olarak ifade etmek gerekirse Güney Afrika’da non-
formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanıma sisteminin esnek olması ve insanların elini
kolunu bağlamaması gerekir. Asıl amaç her düzeydeki tüm adayları kabul etmek ve hangi tür
eğitimden geldiğine bakılmaksızın tüm yeterlilikler arasında bağlantılar kurmaktır.
Ölçme-Değerlendirme Yöntemleri
Non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınması işlemi tam olarak formülleştiril-
miş düzenlemeleri gerektirmemesine rağmen, öğrenme sonuçlarının ölçme-değerlendirme
yöntemi, tüm tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Ölçme-değerlendirmenin kalitesi
kullanılan kaynakları ve verilen dokümanları tüm toplumun tanıması anlamına gelmektedir.
Öz değerlendirmeden formal eğitim sisteminde yer alan model ile uyumlu formal ölçme-
değerlendirmeye kadar, pek çok yöntem kullanılmaktadır.
En yaygın yöntem, öğrenme portfolyosudur (learning portfolio). Elektronik portfolyolar
daha az yaygındır, İsviçre’de yaygın değildir ve İrlanda’da düşünülmektedir. Çok sayıda ülkede
Portfolyo kullanımına ek olarak esas ölçme-değerlendirme teknikleri, görüşme, bağlam-te-
melli gözlem (context-based observation) 360 derece değerlendirmesi (360 degree assess-
ment), simülasyon ve anketlerdir. Hollanda portfolyonun yanında ilk üç tekniği uygulamak-
tadır. Bu alanda Hollanda öncü olarak görülmektedir. Çünkü adaylar bu dört yoldan birisiyle
öğrenme sonuçlarının tanınması hakkına sahiptir. Ancak ölçme-değerlendirme sisteminin
kendisi İngiliz sisteminin kopyasıdır. Aslında non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının
tanınması işlemi, Hollanda’da gerçek bir kişisel gelişim planıdır. Ölçme-değerlendirme işlemi
altı aşamadan oluşmaktadır: adaylardan enformasyon, beceri değerlendirmesi, ölçme-de-
ğerlendirme, prosedürün sonucu ve geleceğe yönelik kişisel gelişim planı. Birleşik Krallık da
öğrenme portfolyosunu, iş yerinde gözlem ve anketleri kullanmaktadır.