Page 178 - My Project1

Basic HTML Version

174
MESLEKİ ve TEKNİK EĞİTİM ÇALIŞTAYI
Demografik Yapı
Güney Afrika’da nüfusun %50’si yirmibeş yaşın altındadır. Bu ülkedeki non-formal ve in-
formal öğrenme sonuçlarının tanınması ile ilgili en önemli eğilim, öğrenci, işçi ve hatta
çalışma yaşında olan insanların sayısındaki düşüştür. Öte yandan İsviçre’de çalışma yaşında
bulunanların sayısı az olduğundan, çalışma çağındaki yabancı nüfusu artırma ve çeşitlendirme
ihtiyacı duyulmaktadır. Ancak, yüksek göç düzeyinin ortaya çıkardığı kültürel karışım,
eğitim uygulaması ile ilgili sosyal zorluklara neden olmaktadır. İskoçya’da nüfusta meydana
gelene azlama ise bazı zorluklara yol açmaktadır. Çünkü yaş ve beceri bakımından belirli
alanlarda çalışacak işçilerin sayısı oldukça düşüktür. Bu durumlar açıkça non-formal ve in-
formal öğrenme sonuçlarının tanınması ile ilgili gerekliliği açıklamaktadır. Yunanistan’da
çalışan nüfus oranında bir azalma olmasına rağmen, göründüğü kadarıyla, bu ihtiyacı göç-
menlerle karşılama yoluna gitmediği gibi, yaşlı çalışanların sayısı da giderek azalmaktadır.
Avustralya’da ise nüfusun yaşlanması önemli bir problem olarak görüldüğünden, hükûmet iş
piyasasına başarılı giriş yapabilecek becerili ve belgeli yetişkin oranını artırmak için çalışmalar
yapmaktadır. Kore, 1995-2005 yılları arasında hızlı ve büyük oranda göç aldığından, Kore’yi
gelecek yıllarda önemli problemler beklemektedir. Çünkü iş piyasasına yılda 20000 yabancı
işçi katılmaktadır. Kanada’da doğum oranındaki düşüş, ilk ve ortaöğretime öğrenci kaydını
doğrudan etkilemektedir. Özet olarak demografik yapı ile ilgili ortaya çıkan bu resme göre
demografi, Güney Afrika için bir problem oluşturmazken, non-formal ve informal öğrenme
sonuçlarının tanınması, 1948-1991 arasına uygulanan ayrımcı politikalara dayanan adaletsi-
zliklere çare olarak kullanılmaktadır. Tanınma işlemi nüfusta yer alan çeşitli gruplar arasında
dengeyi yeniden oluşturmak için kullanılan stratejilerden biri olmuştur.
İş Piyasası
Non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınması için asıl talep, iş piyasasından gel-
mektedir. Özellikle 2008 sonu kriziyle işsizlik, beceriler, rekabetçilik, istihdam edilebilirlik, iş
piyasasına entegrasyon ve prodüktivite resmî ifadelerde sıklıkla yer bulan terimler olmuştur.
Toplum içinde daha çok dikkat edilmesi gereken grupların varlığından kaynaklanan endişeler
de bulunmaktadır. Bu gruplar, eğitim-öğretim bakımından dezavantajlı gruplardır ve bunların
iş piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde sisteme girmeleri için stratejiler gerekmekte-
dir. Bu bağlamda, non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınması, üzerinde çalışılan
önemli bir strateji olmuştur.
İş piyasasının merkezde olmasının bir nedeni de burasının non-formal ve informal öğrenme
ortamlarının üretim yeri olmasıdır. İstisnasız tüm ülkelerdeki işverenlere göre en önemli
non-formal ve informal öğrenme, işte yerinde meydana gelen öğrenmedir. Bu durum, non-
formal ve informal öğrenmenin tanınmasında kullanılan standartların belirlenmesinde ve
sertifikasyon sürecinde, iş dünyasının doğrudan yer almalarını talep etmelerinin mantıklı
açıklamasıdır. Non-formal ve informal öğrenme sonuçlarının tanınması ile beceri yetmezlik-
leri arasındaki ilişki hemen hemen tüm ülkelerde çok açıktır ve basit bir nedeni vardır: bilgi,
beceri ve yetkinlikler çoğunlukla vardır fakat tanınmadığı için gözle görülür durumda değildir.