Page 159 - My Project1

Basic HTML Version

155
Mesleki ve Teknik Eğitimin Toplumsal Algısı ve Öğrenci Profili
da anlaşılacağı gibi Türkiye’de mesleki eğitim teşkilat, eğitim programları, endüstri ile ilişkiler
vb. noktalarda beklentileri karşılamaktan çok uzaktır. Üretim ve ihracatla büyüme modelini
benimsemiş olan Türkiye’de mesleki eğitimin beklenilen düzeye çıkması ülke kalkınması için
önemlidir, çünkü mezunlar doğruca üretim ve hizmet süreçlerine katılacak, mal ve hizmetle-
rin kalitesi artacaktır. Bu bakımdan sorunların tespiti ve çözümü ancak tüm tarafların katılımı
ile mümkün olabilecektir.
Bu raporda mesleki ve teknik eğitimin toplumdaki algısı, bu algının değiştirilmesine yönelik
oluşturulan politikalar, mesleki eğitim öğrencilerinin istihdamındaki problemler ve istihda-
mın teşvikine yönelik faaliyetler ile mesleki eğitimde öğrenci profili incelenmiş, bu konular ile
ilgili sorunlar ve çözüm önerileri ele alınmıştır.
2. Mevcut Durum ve Sorunlar
Mesleki ve teknik eğitimin toplumda beklenilen ilgiyi görmediği bir gerçektir. Mesleki ve tek-
nik eğitimin toplumdaki algısının düşük olduğunun göstergelerinden biri, ortaöğretim düze-
yinde mesleki ve teknik eğitim ile genel eğitimdeki okullaşma oranlarıdır. Diğer bir gösterge
ise YGS ve LYS’de mesleki ve teknik ortaöğretim okullarının başarı düzeylerinin genel eğitim
liselerine göre çok düşük olmasıdır. İlköğretim sonunda yapılan Seviye Belirleme Sınavında
(SBS) meslek liselerinin son sıralarda tercih edildiği görülmektedir. SBS verileri incelendiğin-
de meslek liselerinin Fen ve Anadolu liselerinin çok gerisinde tercih edildiği görülmektedir.
Mesleki ve teknik eğitimde önemli problemlerden biri de nitelik sorunudur. Mesleki teknik
eğitim öğrencilerinin seviyelerinin gerektirdiği mesleki yeterlilikleri kazanamadıkları düşünül-
mektedir. Bu kanaat hem mesleki eğitimde görev yapan öğretmenler hem öğrenciler hem
de işverenler tarafından dile getirilmektedir. İş piyasası tarafından mesleki ve teknik eğitim
öğrencilerinin niteliklerinin iş piyasası ihtiyaçları ile örtüşmediği ifade edilmektedir. Bundan
dolayı esas mesleki eğitimin iş hayatında gerçekleştiği ifade edilmektedir.
Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsünün (IMD) 2010 Rekabet Gücü Yıllığı verileri Ül-
kemizde mevcut eğitim sisteminin, rekabetçi bir ekonominin ihtiyaçlarını karşılayamadığını
göstermektedir. Türkiye, bu kritere göre 58 ülke arasında yapılan sıralamada 41. olmuştur
(YOİKK, 2010).
Diğer taraftan 1998 yılında alınan politik kararların mesleki eğitim üzerinde çok büyük olum-
suz etkisinin olduğu görülmektedir. Mesleki ve teknik öğretimde okullaşma oranı özellikle
1998 yılından sonra hızlı bir düşüş göstermiştir.
Türkiye’de 16.8.1997 tarih 4306 sayılı Kanun ile ilköğretim sekiz yıla çıkarılmıştır. 4702 sayılı
Kanun, Yükseköğretim Kanunu’nda, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’nda, MEB’in Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun, Sekiz Yıllık Eğitim Kanunu ve 3418 sayılı Kanunlarda değişik-
lik yapan çerçeve niteliğinde Kanundur. Bu Kanun’un sınavsız üniversiteye geçişle ilgili olan
bölümü mesleki ve teknik eğitimde yeni bir dönüm noktası olarak tanımlanmaktadır (MEB
– YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi, 2002).