Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi Kapanış ve 50 Ar-Ge Merkezi'nin Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, bu sabah Afyonkarahisar'da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden öğrencilere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, öğrencilerin ailelerine, yakınlarına ve öğretmenlerine başsağlığı dileklerini iletti.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda eylül ayı itibarıyla yüz yüze eğitime geçildiğini ve yaklaşık 1,5 yıl sonra öğrencileri çok özledikleri okullarıyla, öğretmenleri de öğrencileriyle buluşturmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, geçen hafta salı günü aynı salonda üniversitelerin 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni'ni düzenlediklerini anımsattı.
Böylece 81 vilayetin tamamında, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim ve öğretimin her seviyesinde yüz yüze eğitime başladıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşinci haftasını geride bırakan eğitim faaliyetlerimiz, hamdolsun, ciddi bir sorunla karşılaşmadan başarıyla devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız sürecin sorunsuz şekilde ilerlemesi hususunda gereken her türlü tedbiri alıyor. Aynı şekilde, illerde mülki idare amirlerimiz konuyu yakından takip ediyor. Velilerimizin ve okul aile birliklerimizin de yüz yüze eğitimin sürdürülebilmesi için samimi gayret gösterdiklerini görüyoruz. Eğitimin tüm paydaşlarında oluşan bu mutabakat ve iş birliği ruhundan biz de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sürecin başarısı için tedbirlere uyum başta olmak üzere her konudaki gayretlerimizi biraz daha artırmamız gerekiyor. İnancımıza göre takdir, tedbire mani değildir. Salgınla mücadelede bilimin ve tıbbın sunduğu araçlardan faydalanmak hem insan hem de Müslüman olarak bizim görevimizdir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin "insanı yaşat ki devlet yaşasın" prensibine uygun şekilde birçok gelişmiş ülkeden bile önce, gereken her imkânı vatandaşlarına sunduğunu aktardı.
"Aşılamadaki eşikleri hızla aşarak toplumsal bağışıklığı ne kadar çabuk sağlayabilirsek önümüzdeki kış, o derece rahat ederiz. Diğer türlü, havaların soğumasıyla beraber sıkıntıların artmasına engel olamayız." diyen Erdoğan, bu konuda tüm vatandaşların gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını dile getirdi.
Erdoğan, hükümet olarak eğitim öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapısını tahkim ettiklerini söyledi. Son bir senede tamamlanan "Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi" vesilesiyle bir araya geldiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mesleki eğitimi güçlendirmek gayesiyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle, belirlenen okullara 1 yılda 1 milyar lira yatırım yaptık. Proje kapsamında, 1000 okula 1000 kütüphane kazandırmanın yanı sıra toplam 10 bin akıllı tahta ve 1000 fizik kimya biyoloji laboratuvarı kurduk. Ayrıca mevcut mesleki alan laboratuvarı ve atölyelerini güçlendirdik. Bu okullarımızın döner sermaye kapsamındaki üretimlerini artırmak için 544 yeni atölye ve laboratuvar kurduk, 282 atölyeyi de güncelledik. Proje dâhilindeki 1000 meslek okulumuzun bakım ve onarımlarını da yaparak eksiklikleri giderdik.
Bugün 1000 okul projesinin yanı sıra 24 ilde mesleki ve teknik eğitim veren okullarımıza kurulan 50 Ar-Ge merkezimizin de açılışını yapıyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizin yeni ürünler tasarlaması ve bu ürünlerin fikrî mülkiyet haklarını alarak ekonomik bir değere dönüştürülmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz Ar-Ge merkezlerini son derece önemli buluyoruz. Ar-Ge merkezleri ile öğrencilerimiz hem fikirlerini somutlaştırma fırsatı bulacak hem de okullarından başlayarak ekonomimize katkı sunacaklardır. Yine bu merkezler vasıtasıyla öğrencilerimizin mesleki becerileri artarken yeni teknolojilerin takip edilmesi de kolaylaşacaktır. Güçlenen altyapısı, gelişen imkânları, modern Ar-Ge merkezleri, vizyoner ve yetkin eğitimci kadrosu ile bu okullarımız yeni çekim merkezleri olacaktır."
Katsayı uygulaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde mesleki ve teknik eğitimi destekleyici politikaların müspet sonuçlarını birçok alanda gördüklerini vurguladı.
"28 Şubat döneminin Türk eğitim sistemine ve ekonomisine yaptığı en büyük kötülüklerden biri olan katsayı zulmünün ortadan kalkmasıyla bu okullara yönelik toplumdaki ön yargıların da önemli ölçüde kırıldığını" dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem gençlerin hem de ailelerinin kariyer planlamalarında mesleki ve teknik eğitime daha fazla önem vermeye başladıklarını anlattı.
Erdoğan, "Aynı şekilde üreticilerimiz, sanayicilerimiz ve resmî kurumlarımız da lise çağında verilen mesleki eğitimin değerini çok daha iyi anlamıştır. Bu anlayış birliğinin neticesinde tüm sektörlerle güçlü ve kapsamlı iş birlikleri kurulurken 'eğitim, üretim, istihdam' çevrimi de güçlenmiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, liselere geçiş sisteminde başarı gösteren öğrencilerin artık mesleki eğitimi daha fazla tercih ettiğine dikkati çekti.
Kimi savunma sanayi kuruluşlarıyla sanayi bölgeleri himayesinde eğitim veren okulların, öğrencilerin tercihlerinde en üst sıralara çıktığını vurgulayan Erdoğan, "Meslek liselerimiz artık patent alabilecek düzeyde yeniliklere imza atıyorlar. Bu okullarımızın başarıları arttıkça mesleki eğitime yönelik ilgi de ülkemiz genelinde güçleniyor." diye konuştu. 2019-2020 eğitim öğretim yılının temasını "Mesleki ve Teknik Eğitimde Patent, Faydalı Model, Marka ve Tasarım Yılı" olarak belirlediklerini ifade eden Erdoğan, sonuçta yıl içinde 803 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yapıldığını ve bunların 188'inin tescil edildiğini; bu yıl ise 250 ürün tescilinin hedeflendiğini, şu an itibarıyla 198 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinin alındığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meslek lisesi mezunlarının üniversite sınavlarındaki başarı grafiğinin de giderek yükselmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti ve şöyle devam etti: "Geldiğimiz nokta itibarıyla gönül rahatlığıyla şu gerçeği ifade edebiliriz: Bir dönem evlatlarımız arasında öz, üvey ayrımı yapan politikaların izleri tamamen silinmiştir. Ülkemizde artık herhangi bir okul türüyle ilgili ayrımcılık, ötekileştirme veya adaletsizlik yoktur. Hangi lisede okursa okusun, devletimizin nazarında evlatlarımızın tamamı eşittir, aynı hak ve imkânlara sahiptir. Eğitimde eşitlik ve adaleti tüm yönleriyle tesis etmek, hükümetimizin öncelikli meselesi olmayı sürdürecektir."
Eğitimde günü kurtarmanın değil, istikbali garantiye almanın derdinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi, milletimize söz verdiğimiz şekilde eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdürüyoruz. Bu amaçla, son 20 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını eğitime ayırdık. Mesela 2002 yılında eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lira iken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükseldi. Görüldüğü gibi, nereden nereye... Yüksek öğrenimi de dâhil ettiğimizde bu yılki eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Yine 20 yıl önce resmî/özel dahil, okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı, 88 bin 325'e çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 601 bin seviyesine getirdik." şeklinde konuştu.
"3600 ek gösterge meselesini, önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz"
Kadro tahsislerinde de en büyük payı eğitime verdiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2002 yılından bugüne kadar tam 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Önceki ay yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık. Ayrıca ilave 15 bin öğretmen atamasının müjdesini kısa süre önce kamuoyumuzla paylaşmıştık. Aynı şekilde öğretmenlerimizi de kapsayan 3600 ek gösterge meselesini, önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz. Bunun üzerinde çok spekülasyonlar yapılıyor. Ana muhalefetin başındaki zat, 'Bu sözü ben verdim, filan falan...' Sen neyin sözünü veriyorsun? Bu iş, bizim işimiz. Biz kuru kuruya söz vermeyiz. Biz yaparız. Bizim en önemli özelliğimiz, bu: kuru kuruya söz vermek değil, icraat. Bizim için aslolan evlatlarımızla birlikte geleceğimizi de emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin huzuru, esenliği, refahı ve motivasyonudur."
"Diğer kamu görevlilerimizle birlikte eğitim camiamızın yanında olmayı sürdüreceğiz"
Son 19 yılda devletin imkânları genişledikçe toplumun tüm kesimleri gibi öğretmenlerin de bundan payını aldığını söyleyen Erdoğan, "İnşallah, bundan sonra da diğer kamu görevlilerimizle birlikte eğitim camiamızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu süreçte öğretmenlerimizden tek talebimiz, öğrencilerimizi büyük ve güçlü Türkiye vizyonuyla özgüven sahibi bireyler olarak yetiştirmeleri. Onlar sadece bugüne değil, yarına da en donanımlı şekilde hazırlanmalıdır." dedi. "Saygıdeğer öğretmenlerim, bu gençler sizlerin eseri olacak. Dolayısıyla yarınları, 2053 ve 2071'i, biz bu gençlerimizle inşa edeceğiz." diyen Erdoğan, öğrencilerden de devletin, ailelerinin ve hocalarının kendileri için yaptığı fedakârlıkların bilinciyle derslerine yoğunlaşmaları beklentisinde olduklarını kaydetti. Erdoğan, "Her evladımızdan sporda, bilimde, sanatta, mesleki alanda becerilerini ilerletmesini, vaktini en verimli şekilde değerlendirmenin yollarını aramasını istiyoruz." ifadesini kullandı.
Mesleki eğitimde müjdeler
Bugünkü tören vesilesiyle mesleki eğitimde bazı müjdelerinin olacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Mesleki eğitim merkezlerinde kapasitenin daha fazla artırılması ve genç işsizlik oranının düşürülmesi için iki yeni düzenleme yapıyoruz. Bunlardan birincisi, mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin dört yıl boyunca aldıkları ücretlerin işveren üzerindeki yükünü tamamen kaldırmaktır. Bu yükü, devlet olarak biz üstleniyoruz. Böylece iş gücü piyasamızın güçlenmesi için işverenlerimize önemli bir destek sunuyoruz. İkinci olarak mesleki eğitim merkezlerimizin son sınıfına kalfa olarak devam eden öğrencilerimizin aldıkları ücretleri de iyileştiriyoruz. Artık kalfalar, son sene asgari ücretin üçte biri kadar değil, yarısı kadar ücret alacaklar. Her iki hedefle ilgili olarak Mesleki Eğitim Kanunu'nda gerekli düzenlemeleri kısa sürede yapacağız. Böylece mesleki eğitim merkezleriyle ilgili kalıcı bir iyileşme sağlayacak ve Türkiye'de mesleki eğitimi yeni bir evreye taşıyacağız.
Diğer yandan lise ve üniversite mezunu gençlerimize istedikleri bir alandaki mesleki eğitim merkezi programını kısa sürede tamamlama ve iş gücü piyasasına süratle geçme imkânı getiriyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız, bunun için gereken çalışmaları tamamladı. Böylece gençlerimiz, eğitim sürecinde ücret de alarak 6-7 ay gibi kısa süreli tamamlama programlarına devam edebilecektir. Bunun ilk uygulaması önümüzdeki günlerde Millî Eğitim Bakanlığımız ile Turkcell tarafından başlatılacaktır. Program kapsamında üniversite mezunlarına altı aylık eğitim verilecek ve eğitim sonunda başarılı olanlar, Turkcell'de istihdam edilecektir. Bu önemli müjdelerimizin de öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, mesleki eğitim camiamız ve firmalarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Erdoğan, konuşmasının sonunda özel eğitim merkezlerinin 24 saat açık olması konusunda Adana'da öğrencilere söz verdiğini dile getirerek "Şu anda Külliye'mizdeki kütüphanemiz 24 saat açıktır. Aynı şekilde özel eğitim merkezlerimizi de 24 saat açık hâle, inşallah, getireceğiz ve 24 saat burada öğrencilerimiz, her türlü imkândan istifade edecekler." şeklinde konuştu.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise, yaptığı konuşmada bu önemli etkinlikte kendilerini yalnız bırakmadığı ve etkinliği onurlandırdığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu. Özer, mesleki ve teknik eğitim kurumlarının genç işsizliğinin azaltılmasında ve Türkiye'nin kalkınmasında oldukça kritik kurumlar olduğunu vurgulayarak Türkiye'de mesleki eğitimin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde büyük bir paradigma değişimi yaşadığını belirtti.
Meslek liseleri hak ettikleri itibara yeniden kavuşuyor
"Geçmişte katsayı uygulamaları gibi haksız ve adaletsiz dış müdahaleler, meslek liselerinin itibar kaybına uğramasına yol açmıştı. Ancak son yıllarda mesleki eğitimi güçlendirmek için sizin liderliğinizle attığımız önemli adımlar, yıllardır tartışılan mesleki eğitimi ayağa kaldırmış ve mesleki eğitimlilerin özgüvenini artırmıştır." diyen Bakan Özer, meslek liselerinin uzun süredir hak ettikleri itibara yeniden kavuşmaya başladığını ifade etti.
Özer; mesleki eğitimde artık sorunların değil, yeni açılımların konuşulduğunu ve mesleki eğitimin yeniden Türkiye'nin umudu olduğunu belirtti.
Sektörün güçlü temsilcileriyle iş birliği
Mesleki eğitimin gelişmesi ve büyümesinin istihdamın artması, gençlerin geleceğe daha güvenle bakması ve üretimin artması anlamına geldiğinin altını çizen Bakan Özer, şunları kaydetti:
"Bu bağlamda, önem verdiğimiz konuların başında sektörler ile mesleki ve teknik eğitim kurumları arasında daha güçlü ve kapsayıcı bir bağ kurulması ve yapılan iş birliklerinin zenginleştirilmesi gelmektedir. Şu anda mesleki eğitime verdiğimiz tüm alanlarda, sektörlerin güçlü temsilcileriyle iş birliği kurmuş bulunuyoruz. Eğitim verdiğimiz ve iş birliği kurmadığımız hiçbir alanımızı bulunmuyor. Bu iş birlikleri kapsamında, mezunlarımıza istihdam öncelikli bir meslek eğitimi sunulması sağlanmıştır."
Yeni paradigmada sektör temsilcilerinin mezunları beklemediğini, eğitim programı güncelleme, iş başı eğitimi ve staj gibi alanlarda sürece dâhil olduğunu belirten Özer; bu adımların mesleki eğitime yönelimi artırdığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
"Attığımız bu sistematik adımlar, öğrencilerin mesleki eğitime yönelimlerini de artırmıştır. 2021 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) yerleştirmelerine bakıldığında mesleki ve teknik eğitime yoğun bir ilginin olduğu ve özellikle üst başarı dilimindeki öğrencilerin mesleki eğitimi tercih ettikleri görülmektedir. Sınav puanıyla öğrenci alan mesleki ve teknik Anadolu liselerinde kontenjan doluluğu %95'i aşmıştır.
Bunun yanı sıra çok sayıda mesleki ve teknik Anadolu lisemiz, %1'lik başarı dilimden öğrenci alarak mesleki ve teknik eğitime yönelik ilgiyi gözler önüne sermiştir."
50 AR-GE merkezi
Bu alanda yaşanan bir diğer önemli gelişmenin de fikrî mülkiyet alanında olduğunun altını çizen Bakan Özer, mesleki ve teknik eğitim veren okullar bünyesinde toplam 50 AR-GE merkezi kurduklarını belirtti.
Bu merkezler sayesinde öğrenci ve öğretmenlerin yeni ürünler tasarlayarak o ürünlerin fikrî mülkiyet kapsamında tescil alabileceklerini dile getiren Bakan Özer, "AR-GE merkezlerimizde tescili alınan patent, faydalı model, tasarım ve marka sayısı her geçen gün artmaktadır." dedi.
"Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi"nin en önemli özelliğinin okullar arası başarı farklarını azaltıcı bir rol oynaması olduğunu kaydeden Özer, projeye ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Proje sayesinde seçilen okulların altyapısını güçlendirerek okullar arasındaki başarı farkının azaltılmasını hedefledik. Bu proje ile amacımız son yıllarda mesleki eğitim alanında yaptığımız iyileştirmelerin tüm okullarımıza yayılmasını sağlamaktır.
Bir yıl gibi bir süre içerisinde hükûmetimiz tarafından projemize aktarılan 1 milyar lira bütçe kullanılmıştır."
Özer, projeye desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu projeye emek veren tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek, açılışı yapılan 50 AR-GE merkezinin hayırlı olmasını diledi.
Programdan notlar
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından "1000 Okul Projesi ve Ar-Ge Merkezleri" tanıtım videosu izlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını müteakiben Antalya Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin açılışları canlı bağlantı ile gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde geliştirilen "antijen testi" kitine ilişkin "İnşallah, antijen üretimini yapıp ucuz maliyetle bu kovid mikrobuna karşı savaş vermiş olacağız. Bundan dolayı Bakanlığımızı ayrıca tebrik ediyorum. Sağlık Bakanlığı ile bu işi yürütecekler." dedi.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Altındağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde yapılan annesi ile kendisinin resmedildiği tabloyu hediye etti.
Tablonun CNC tezgâhında resmedildiğini söyleyen Erdoğan, "Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Anacığımı sürekli bana hatırlatacaktır. Çocuklar, annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin." ifadelerini kullandı.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ankara Valisi Vasip Şahin katıldı. Erdoğan, beraberindekilerle kurdele keserek Ar-Ge merkezlerinin açılışını gerçekleştirdi.